27 Mayıs 2016 Cuma
Pier ile Gadin
İnsan sevdiklerinin kalbini kırınca uyuyamaz dermiş alimler. Ben pek bilmem alim de, bilen sevdiklerim var. Uyumak sanki bir lüks olurmuş, kalbini kırdığın insanın, kırık kalple uyuduğu bir gece zulüm olurmuş uyumak. Çok sevip değer verdiyse hissedermiş kalp kırıklığını, yaşarmış onun ağırlığını ve o ağırlıkta uyuyamazmış. Devamlı üzdüğü tertemiz kalpleri düşünürmüş, bahanelerden uzak kırdığı kalbi olabildiğince onarmak istermiş ve onarasıya kadar da içi asla rahat etmezmiş. Alimler başka zaman demişler ki; sevdiklerinizin kalbini kırmayın, zira onlardır sizi siz yapan, hatanızı düzelten, iyi iş yaptığınızda arkanızda duran, kötü iş yaptığınızda yaptığınız yanlışları göstererek doğruya iten, moraliniz bozuk olduğunda sizi güldürmeye çalışan, sizi her zaman dinlemeye hazır olan. Ve eklemişler; bu dünyanın tüm renkleri sevdiklerinizde saklıdır. Sevdiklerinizi kırarsanız renkleriniz de kırılır ve tek renk yaşayıp hiçbir zevk almazsınız. Ah be Pier, Ah be Gadil, keşke ben de alim olsam. İkinizde beni duyuyor musunuz bilmiyorum ama alim olup gelsem affeder misiniz acaba? Sizi seven kalbim acıyo be, sizi düşünen beynim acıyo, sizi gören gözlerim acıyo, kokunuzu alan burnum acıyo, size sarılan omzunuza sardığım kollarım acıyo, size gelen bacaklarım acıyo..Çok kızgınım bana. Acıyorum kendime. Sizin kalbinizi paramparça ettiğim için kızgınım kendime. Kendimi bu duruma sokan sebepleri, kendim oluşturduğum için acıyorum kendime. Nasıl uyudunuz acaba bu gece? Kim bilir nasıl zehir ettim hayatı size. Nasıl tiksindiniz benden. Güveninizi nasıl yıktım. En kötüsü de benle hiç barışmasanız bile bundan sonraki tüm arkadaşlık ilişkilerinizde benden dolayı bir güven eksikliği oluşacak. Cümleler hiç bitmesin istiyorum. Sonsuza kadar devam etsin masallar. Özellikle de kalp kıranların cümleleri bitmesin, sonsuza kadar sürsün cümleleri, sonsuza kadar sürsün özürleri, sonsuza kadar sürsün sevgileri...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder